Tarım Habercisi

Avrupa Birliği, bütçesinin üçte biriyle tarımı destekliyor

Avrupa Birliği (AB), bütçesinin üçte birini, üye ülkelerdeki çiftçileri, doğrudan ödemeler, kırsal kalkınma programları ve pazar düzenleme araçları gibi çeşitli yöntemlerle desteklemeye ayırıyor.

"Tarımda Yeni Dönem Stratejileri" başlıklı haber paketinin 3'üncü bölümünde, Avrupa'daki tarımsal politikalar ve destekleme uygulamaları ele alındı.

Artan nüfus ve değişen iklim koşulları karşısında gıda ihtiyacının karşılanabilmesi tarımın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Tarım ve zirai faaliyetler aynı zamanda ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan da büyük öneme sahip bulunuyor.

AB'de 9 milyondan fazla tarım işletmesi bulunurken, bu sektörde milyonlarca kişi istihdam ediliyor. Tarım ve gıda sektörünün, AB'deki toplam istihdamın yaklaşık yüzde 5'ini sağladığı öngörülüyor.

Desteklemeler

AB, üyesi ülkelerdeki çiftçileri çeşitli yöntemlerle destekleyerek tarım sektörünün sürdürülebilirliğini sağlamayı ve gıda güvenliğini artırmayı hedefliyor. Bu destekler, AB'nin Ortak Tarım Politikası (OYP) kapsamında belirlenip uygulanıyor.

AB'nin 1962'de uygulamaya koyduğu OTP, tarımsal verimliliği artırmayı, gıdada dışa bağımlılığı azaltmayı, istikrarlı ve uygun fiyatlı gıda temin edilmesini ve çiftçilere adil bir yaşam sunulmasını amaçlıyor. Bu kapsamda OTP, AB ülkelerinin ulusal tarım politikaları ve piyasa mekanizmaları arasındaki farklılıkları gideriyor. AB’nin ilk ortak politikası olan OTP, ilk başladığında AB bütçesinin büyük kısmını alırken, son dönemde Birlik kaynaklarının üçte biri aktarılıyor.

AB üyesi bütün ülkeler OTP’yi uyguluyor. Bu politikanın toplu şekilde uygulanması, bütçesel kaynakların daha iyi kullanılmasını sağlıyor. OTP'nin "pazar desteği", "gelir desteği" ve "kırsal kalkınma" olmak üzere üç temel boyutu bulunuyor.

Politikanın ilk boyut olan pazar desteği, tarımsal üretimde istikrarın ve güvenliğin sağlanması için büyük önem taşıyor. İkinci boyut olan gelir desteği ise tarımla uğraşan çitçilere doğrudan gelir sağlıyor.

OTP'nin taşrada karşılaşılan zorlukların giderilmesi ve bölgesel kalkınmanın sağlanması için kırsal kalkınma boyutu öne çıkıyor.

AB'nin çiftçilere sağladığı başlıca destekler, doğrudan ödemeler, pazar düzenleme araçları, kırsal kalkınma, çevre ve iklim değişikliğine karşı önlemler, araştırma ve inovasyon olarak sıralanıyor.

Hektar başına ödeme

Doğrudan ödemeler ile AB, çiftçilere, tarım arazilerinin büyüklüğüne göre katkı sağlıyor. Ayrıca Birlik, çiftçilerin arazilerinde çevresel ve sürdürülebilir uygulamalar yapmaları halinde de ek destekler sağlıyor.

Bu ödemeler, çiftçilerin gelirlerini güvence altına almalarını sağlarken, faaliyetlerini geliştirmelerine yönelik yatırımlara katkı sunuyor. AB'de çiftçiler hektar başına yaklaşık 200 Euro civarında doğrudan ödeme alıyor.

AB, tarım ürünlerinin piyasada istikrarlı fiyatlarla alınıp satılmasını sağlamak için çeşitli pazar düzenleme araçları da kullanıyor. Bu araçlar arasında, depolama destekleri, özel program kapsamında satın almalar ve ihracat geri ödemeleri yer alıyor.

Kırsal bölgelerin kalkınmasını desteklemek amacıyla AB çeşitli programlar uyguluyor. Bu programlar kapsamında, genç çiftçilere yerleşme destekleri, tarımsal üretimi çeşitlendirme projeleri ve kırsal turizm gibi alanlarda yatırımlara destek veriliyor.

AB, çiftçilerin çevreye duyarlı uygulamalarını teşvik etmek için çeşitli destekler de sunuyor. Bu destekler, biyolojik çeşitliliğin korunması, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı direncin artırılması gibi alanlardaki girişimlere yardımcı olmayı hedefliyor.

Bunlara ek olarak AB, tarım sektöründe araştırma ve inovasyonu destekleyerek yeni teknolojilerin ve üretim yöntemlerinin geliştirilmesini de hedefliyor. Bu desteklerle tarımın daha verimli, sürdürülebilir ve rekabetçi hale gelmesi isteniyor.

AB bütçesinde tarım

AB, bütçesini 7 yıllık dönemler için hazırlıyor. Toplam boyutu 1,21 trilyon Euro olan son bütçe 2021-2027 dönemini kapsıyor. Bu bütçenin 386,6 milyar Eurosu OTP'ye ayrılmıştı. Böylece AB, bütçesinin yaklaşık üçte birini tarım sektörünü desteklemek için kullanıyor.

Bu bütçenin 270 milyar Eurosu çiftçilerin gelir desteği planlarına, 95 milyar Eurosu kırsal kalkınma ayağına tahsis edildi.

Son verilere göre, AB, 2023-2027 döneminde çiftçilere doğrudan ödemelere 189,2 milyar Euro, kırsal kalkınmaya 66 milyar Euro, sektörel desteklere de 8,9 milyar Euro kaynak ayırdı.

AB'nin tarım sistemi kapsamında, AB'ye ithal edilen belirli mallara ithalat vergileri uygulanıyor. Ayrıca, AB'ye ithal edilen gıda miktarını kısıtlamanın bir yolu olarak ithalat kotaları da kullanılıyor.

Tarımsal ürün ticareti

AB'nin 2023'te tarımda toplam ticaret hacmi 411 milyar Euroyu buldu. AB, bu dönemde 229 milyar Euroluk tarım ürünü ihraç ederken, 182 milyar Euroluk ürünü de ithal etti. Böylece, AB geçen yıl tarımsal ürünlerde yaklaşık 47 milyar Euroluk ticaret fazlası verdi.

Ayrıca, geçen yıl AB'nin toplam ticaretinde tarım ürünlerinin payı yüzde 8,1 oldu.

2013-2023 yıllarında ise AB'nin tarım ürünleri ticareti yıllık ortalama yüzde 4,6'lık büyüme kaydetti.

AB tarım sektöründe 8,6 milyon kişi çalışıyor. Sektör, AB'deki istihdamın yüzde 4,2'sini oluşturuyor. Tarımın mevsimselliği nedeniyle geçici ve yarı zamanlı çalışanların da dahil edilmesi durumunda sektördeki iş gücünün 17 milyona vardığı öngörülüyor.

AB'de 157 milyon hektar tarım arazisi bulunuyor. Tarımsal üretimde 9 milyon civarında işletme yer alıyor.

Çiftçiler sıklıkla protesto düzenliyor

Aldıkları çeşitli desteklemelere ve piyasaların dışarıya karşı sıkı biçimde korunmasına rağmen Avrupa ülkelerindeki çiftçiler son dönemde yaşanan gelişmelerden ve fiyat hareketlerinden rahatsızlık duyuyor.

Çiftçiler bu yılın başından itibaren artan üretim maliyetleri karşısında tarımsal ürünlerine daha yüksek fiyat ödenmesi talebiyle yoğun protestolar düzenlemişti.

AB çiftçileri, Birliğin tarım politikaları, çevre, iklim ve doğa restorasyon hedefleri, desteklemelerdeki kesintiler, yüksek enerji, yakıt ve gübre maliyetleri ile Ukrayna ve Rusya gibi ülkelerden gelen ucuz tahıl ürünleri gibi konulardan rahatsızlık duyuyor.

Sıkı biçimde örgütlü olan AB çiftçileri, kendilerine yönelik herhangi bir tedbir hazırlığı yapıldığında hızla tepki gösteriyor. Avrupalı çiftçilerin traktörlü eylemleri gündemde hep üst sıralarda yer alıyor.

Dr. Ergün Metin
Dr. Ergün Metin editor@tarimhabercisi.com
Yorum yapmak için tıklayınız 0
Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
Yorumlar