Anadolu Efes'ten tarımsal ekonomiye 1.3 milyar TL'lik destek!

Tarımsal üretimi iklim krizine karşı daha dirençli hale getirmek ve sürdürülebilir bir ekosistem sağlamak adına çaba harcayan şirketler arasında Anadolu Efes de var.

Arpa ve şerbetçiotu başta olmak üzere en kritik hammaddelerini topraktan sağlayan şirket, “Tarladan Şişeye Onarımı Mayalamak” projesiyle onarıcı tarım projelerine ağırlık vermeye başladı.

Son yıllarda Ar-Ge, inovasyon ve kapasite geliştirme faaliyetleriyle sürdürülebilir tarım uygulamalarına daha fazla ağırlık veren şirket, 2024 yılında çiftçilere 93 milyon TL’lik “Çiftçi Teşvik Paketi” sundu ve tarımsal ekonomiye 1.3 Milyar TL katkı sağladı. Tarımsal ekosistemi iklim krizine karşı daha dirençli hale getirmek için Anadolu Meraları ile “Tarladan Şişeye Onarımı Mayalamak” programını başlatan Anadolu Efes, onarıcı tarım için önemli bir adım attı.

Aslına bakarsanız bugünkü projelerin temelleri yıllar önce atılmaya başlanmış. 1982’de ‘Tarımsal Ürün Geliştirme Departmanı’nı kuran şirket, bu kapsamda bünyesindeki ziraat mühendisleriyle birlikte bugüne dek tescilli 17 arpa tohumu ve 7 şerbetçi otu çeşidi geliştirdi.

Türkiye’de yıllık ortalama 7-8 milyon ton arasında arpa yetiştirilirken bunun sadece yüzde 1,5-2’sinin maltlık arpa olarak bira üretiminde kullanılmaya uygun olduğu dile getiriliyor. Şirketin bugüne kadar yaptığı Ar-Ge çalışmaları ile dekar başına verimliliği ortalama yüzde 25 artırdığı belirtiliyor.

Türkiye’de maltlık arpa tohumu üreten ilk bira şirketi olan Anadolu Efes aynı zamanda Türkiye’de bu alandaki en önemli alıcı konumunda bulunuyor. Bu kapsamda sertifikalı tohum dağıtımına önem veren şirket, sertifikalı tohum dağıtımını bir önceki yıla göre yüzde 22 artırırken, son 3 yıldaki artış yüzde 230 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de tarımsal faaliyetleri ile doğrudan ya da dolaylı olarak yaklaşık 9 bin çiftçi ve ailesine geçim kaynağı sunan şirket, bu yıl arpa alımı yaptığı il sayısını da 12’den 18’e çıkardı ve bu yıl 125 bin ton arpa alımı yaptı.

Tabii tüm bunları yaparken kurumlar arası işbirlikleri de artıyor. Anadolu Efes kuraklığa daha dayanıklı tohum çeşitlerinin geliştirilmesi, verimliliğin artırılması için Ar-Ge çalışmaları ve teknolojik yatırımlar yaparken, üniversiteler ile de ortak çalışmalara ve farklı STK'larla işbirliklerine imza atıyor. Çiftçilere sürdürülebilir tarım ve maltlık arpa yetiştiriciliği eğitimleri veriliyor. Bunun yanında geleeğin tarımında söz sahibi olacak yeni girişimler de şirketin radarında. Sürdürülebilir tarım uygulamaları kapsamında girişimcilik ekosistemi ile yakından çalışılıyor ve BrewFuture Açık İnovasyon programıyla yenilikçi fikirler üreten start-up’larla iş birliği yapılıyor. Programa başvuran 120 start-up’ın 24’ü tarım sektörü ve tarım teknolojileri ile ilgili olurken, 10 girişim ile Ar-Ge çalışması ve pilot uygulamaları çalışmalarına başlandığı bilgisi paylaşılıyor.

Yapılan projelerle ülkenin tarımsal ve yerel ekonomisine 2024 yılında 1.3 Milyar TL katkı sağladıklarından bhaseden Bira Grubu Başkanı ve Anadolu Efes CEO’su Onur Altürk, "2024 sezonunda Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi’nde geçtiğimiz yıla oranla yüzde 20 artışla toplam 421 bin dekarlık üretim alanından arpa tedarik ettik. Tarım, yaptığımız işin en kilit noktasında yer alıyor ve bunun öneminin bilinciyle hareket ediyoruz. İklim krizi karşısında daha dirençli ve dayanıklı ekosistemler oluşturmak hepimizin görevi” ifadelerini kullanıyor.

Şirket bu kapsamda, Anadolu Meraları ile yapılan iş birliğinin ilk aşamasında, tedarik ağının ekolojik, ekonomik ve sosyal açıdan mevcut yapısının haritalandırılması, onarıcı bir topluluk altyapısının oluşturulmasını amaçlıyor.

Aynı zamanda mevcut tedarik ağında kapasite geliştirici çalışmalar yapılırken, gerçekleştirilen iş birliği ile sürdürülebilir tarım hedefi doğrultusunda bütüncül bir bakış açısı oluşturulmak hedefleniyor.

Bu bağlamda, ilk etapta seçilen pilot illerde toprak analizleri başta olmak üzere çeşitli analizler yapılacak ve onarıcı tarım kılavuzları çıkarılacak. Anadolu Meraları CEO’su Yasemin Kireç, “İnsanların hem birbiriyle hem de gezegenimizle uyum içinde yaşamayı öğrendiği bir dünya için Türkiye’de onarıcı tarım ve bütüncül yönetim anlayışının yerleşmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Bize göre karşı karşıya olduğumuz krizlerle mücadelemizde başlangıç noktası toprak ve tarım” diyor.

Kaynak: Bloomberght